Yarış oyunları serisi denildiği zaman aklımıza önce Forza, Gran Turismo ve Need For Speed geliyor. 20 yıldan uzun süredir bu 3 oyun serisi üzerine odaklanılıyor. Fakat son yıllarda yeni yarış oyunu serileri de oyun severlerle buluşmaya başladı. Bu tür oyunlar grafik bakımından çok büyük değişime uğrasalar bile içerik alanında ne yazık ki pek gelişim gösteremediler. Araba sayısı ve çeşitliliği konusunda sınıfta kalan Gran Turismo Spor ve çeşitlilik ve oynanış konusunda geçmişin gölgesinde kalan NFS derken yarış oyunu severler için seçenek azaldı. Eksikliğin farklına varan Ubisoft The Crew 2 ile yeni serisini bizlerle buluşturdu. The Crew serisinin ikinci versiyonu bugün tüm detaylarıyla Tecnoloji’de!
The Crew 2 incelemesi
Yarış oyunlarındaki açığı fark eden Ubisoft, The Crew ismindeki oyunuyla sektöre iddialı bir giriş yaptı. Hazırladığı tanıtımda çete kurabileceğimiz ve birçok farklı araç ile devasa ABD haritasında özgürce dolaşabileceğimizi gösteren firma, eksikleri olsa da oyunu bizlerle buluşturdu. Oyunun yayınlanmasının ardından güncellemeler ile eksikleri tamamen kapatan ve artık hazırım diyen bir yarış oyunu ile karşımıza çıktı. The Crew’un başarılı girişinin ardından ikinci oyun için çalışmalara başlayan Ubisoft, 2018’in Temmuz ayında The Crew 2 ile görücüye çıktı. Şimdi The Crew 2 incelemesi ile oyunun bizlere neler vadettiğine şöyle bir bakalım.
İncelemenin en başından The Crew 2 oyununun sadece bir araba yarış oyunu olmadığını belirtmeliyiz. Yeni oyunla birlikte sadece karada değil, denizde ve hava da yarış yapabileceğiniz harika bir platform haline gelmiş. Oyun bünyesinde yarış uçakları, motorsikletler, sürat teknesi, jetstream tekneler, hiper arabalar, drag araçları, canavar kamyonlar, helikopterler, drift araçları ve motocross motorsikletler barındırıyor. Ayrıca tüm bu araçları yüksek performans verecek şekilde geliştirebiliyorsunuz. Görsel açıdan da modifiye etme seçeneğiniz bulunuyor.
Oyun içerisinde yarışlar farklı disiplinlere bölünmüş. Örneğin Profesyonel Yarış Disiplininde sürat tekneleri, modifiyeli pist araçları, yarış uçakları ve AlphaGT gibi formula arabaları ve yarışları listelenirken, Sokak Yarışı Disiplininde ise drag, drift ve klasik sokak yarışı öğeleri listelenmektedir. Her farklı disiplin için oyun sizden farklı araç satın almanızı istiyor. Yarış bitimlerinde de LootBox’lardan performansın artmasını sağlayacak parçalar geliyor. Şansa odaklı gelen parçaları aracınızı geliştirmek için kullanabiliyorsunuz. Böylece daha güçlü araçlarla daha zorlu yarışlara girebiliyorsunuz. Araca taktığınız parçaları sökebiliyor ve aynı türden farklı bir araca takabiliyorsunuz. Bu özellik oyunun eleştirilen yönünü başarıya ulaştırmaya yetmiş gibi görünüyor. Böylece yeni araç aldığınız zaman performansını geliştirebilmek çok daha kolay hala gelmiş.
Yarış oyunu sevenlerin LootBox deyince irkildiğinin farkındayız. Bizde yarış oyunlarındaki lootbox sistemine karşıyız. Araçları modifiye etmek tamamen kullanıcıya bırakılmalıydı. Bu sistemin Forza Horizon serisinde çok güzel işlendiğini görebiliyoruz. Fakat hiç değilse lootbox’lar para ile satılmıyor. Böylece oyunda P2W durumu olmuyor ve zaten oyunun PVP yapacağınız düzgün bir sistemi de yok.
The Crew 2 PC, PlayStation 4, XBox One platformları için çıktı. Oyunun MMO türünde olduğunu söyleyebiliriz. İlk versiyondaki PvP sistemi ne yazık ki yeni versiyonda kullanılmamış. Ubisoft tarafı özelliğin Aralık ayında oyuna eklenebileceğini söyledi. Şimdilik arkadaşlarınızla yarış yapmak için standart yarışlara arkadaşınızı da davet etmeniz gerekiyor. Tabi sadece ikiniz değil yarışta birde yapay zeka ile birlikte yarışacaksınız. Bu durum kullanıcıların çok tepkisini çekti haklı olarak. The Crew gibi PvP yarışların önemli olduğu bir oyunun PvP’si çıkması çok büyük bir hata olmuş.
Bu yarış oyunu serisinin başarılı olmasındaki en önemli etken haritasının gerçekten devasa boyutta olması. İlk oyuna oranla eşit bir boyuta sahip olan haritada eskisinden daha dolu bir ortam bizi bekliyor. The Crew versiyonunda boş araziler çok daha fazlaydı. The Crew 2’de ise etraf çok daha dolu ve canlı. Grafiklerdeki yenilikler sayesinde hava yağmurlu olduğunda ve akşam saatlerinde görsel şölen bizi bekliyor. Öyle ki havanın yağmurlu olmadığı ve diğer hava olaylarının az olması hoşunuza gitmeyebilir. Bir kaç yarış dışında karşılaşmadığımız karlı hava gerçekten oyuna ayrı bir hava katmış. Keşke offline oynarken hava durumunu ve saati seçebilme imkanımız olsaydı…
Konu grafiklere gelmişken ışıklandırma konusunda büyük yenilik yapıldığını söyleyebiliriz. Gece lambalarında ve trafik ışıklarındaki görüntü oldukça göze hoş geliyor. Su araçlarının okyanus ve diğer su efektleriyle birlikte ışık ile de etkileşime girmesi dikkat çekiyor. Jetstrem aracını kullanarak Las Vegas’da katıldığımız bir yarışın görselleri gerçekten bizi kendisine hayran bıraktı. Oyunu standart PS4’te oynadık ve görselleri beklentimizin çok üstündeydi.
Yarış oyunu oynuyorsanız en çok önem sürüş hissiyatıdır. The Crew’da en fazla eleştiriyi bu yönüyle almıştı. İkinci oyunda yine sürüş hissiyatı ne yazık ki beklentiyi karşılamıyor. Araçları kullanmak ilk versiyona göre çok daha zor ve yapay. Oyunun en başarısız olduğu nokta sürüş hissiyatı olmuş gibi gözüküyor.
Yapay zeka da oyunun en büyük sorunlarından birisi. Araçları kullanırken yağ üzerinde kayıyormuş gibi hissetmenizi sağlayan yapay zeka, sürekli takip ediliyormuş hissi de veriyor. Böylece yarışlar bazen gerçekten eğlenceden çok işkence veriyor. Oyunda bir türlü kazanamadığınız yarışları motorla kazanabilirsiniz. Bu da diğer bir ilginçlik. The Crew 2’da motosikletleri araçlardan çok daha kolay sürebiliyorsunuz.
Oyunun seslerini incelediğimizde ise başarılı sonuçlarla karşılaşıyoruz. The Crew 2 oyununda tünel veya kapalı alana girdiğiniz zaman yankılanan sesler, motor ve turbo, çevresel sesler oldukça başarılı ve detaylı. Müzik konusunda da pek fazla eleştirilecek sorun yok gibi gözüküyor. Ubisoft ilk oyunu oranla çok daha kaliteli sesler için baya çalışmış görünüyor.
Araç çeşitliliği ve sayısı için Forza gibi bir beklenti içine girmek sizi üzebilir. Oyun içerisinde Asya, Avrupa ve Amerika’dan birçok markanın bulunuyor olsa da, 2000’lerin başındaki araçları görmemek gerçekten hayal kırıklığına sebep oldu. Özellikle Subaru ve Mitsubishi’nin The Crew 2’da olmadığını söylemek gerekiyor.
İçerik tarafında alacağı güncellemeler ile daha çok gelişecek olan yarış oyunu, hiç bir içeriğini ücrete tabi tutmayacak. Season Pass almış olsanız bile yeni eklenen içerik ve araçlara oyun parasıyla sahip olabileceksiniz. Oyuncu popülasyonunu ortadan iki ayıran bu durumun ortadan kalkmaya başlaması bizleri çok mutlu etti.
Kısacası The Crew 2 oyunu ilk versiyonuna göre farklı yarışlar ve araçlara ev sahipliği etmesiyle bizi kazandı. Fakat çeşitliliğin az olması, sürüş hissiyatındaki sorunlar ve yapak zeka problemleri gibi eksilerle oyun kusurlu bir yarış oyunu oldu. Yapımcıların mutlaka sürüş dinamiklerine el atması gerekiyor. Gelebilecek köklü bir güncellemeyle oyun kusursuz bir hal alabilir. Araçlar ne kadar fazla olsa da çoğumuz otomobil kullanacağız. Ayrıca PvP modunun oyunun çıkışıyla birlikte aktif olmaması gerçekten affedilecek gibi değil. İlk oyunu aldıysanız bu oyun da sizi memnun edecektir.