Mutfak alışkanlıkları hayata yeni yeni merhaba dediğimiz yıllardan beri gözlemlediğimiz bir olaydır. Annelerimizin kendi kurallarıyla sürdürdüğü mutfak krallığında değişmeyen ve her anne tarafından sürdürülen bazı alışkanlıklar vardır.
Mutfağın büyüsüne ilk kapıldığımızda henüz annelerimizin eteklerinden tutunarak yürüyebiliyorduk. Geçen zaman içerisinde misafirliğe gittiğimiz evlerde, arkadaşlarımızın annelerinin de tıpkı kendi annemiz gibi mutfak alışkanlıklarına sahip olduklarına gördük. Üzerinden yüzyıllar geçse bile bizce değişmeyecek mutfak alışkanlıkları, her zaman kendimizi evimizde hissetmemizi sağlayacak. İşte kimi zaman tuhaf, kimi zaman da komik olarak dikkatimizi çeken o vazgeçilmez mutfak alışkanlıkları.
İşte Her Evde Yaşanan Mutfak Alışkanlıkları
1. Bulaşıkları Makineye Yerleştirmeden Önce Yıkamak
Devir şimdilerde teknoloji devri olsa da anneler asla tam anlamıyla bulaşık makinesine güvenmez. Tabak çanakların üzerinde çok az kir olsa da “makine iyi yıkayamaz.” diye söylenip önce kendisi yıkar. Aslında şimdilerdeki gibi her evde bulaşık makinesi olmadığı dönemde anneler tüm bulaşıkları elde yıkıyordu. O zaman da şöyle bir sitem cümleleri vardı; “Bulaşık makinesi alsak da artık bulaşıkları elde yıkamasam.” Devir değişti ama alışkanlıklar değişmedi. Çünkü mutfak alışkanlıkları öyle kolay değişmez!
2. Marketle Gelen Poşetleri Kalorifer Peteği Arasına Sıkıştırmak
Marketten yapılan alışveriş ile birlikte mutfağa giren poşetler asla atılmaz. Tekrar kullanılmak için mutlaka kalorifer peteğine sıkıştırılır. Çok yakın zamanda bu market poşetini çöp sepetinin poşeti olarak odanızda görebilirsiniz. Ayrıca çöp poşetinin yanı sıra evden çıkarılacak herhangi bir şeyin poşeti veya peteğin arasında ömrünü tüketerek çürümeye terk edilebilir.
3. Pirinç Ayıklamayı Atom Parçalamak Zannetmek
Fabrikalarda el değmeden de paketlense, yine de paket açıldıktan sonra pirin veya bulgur ayıklanır. Çünkü anneler dışarıdan alınanlara asla güvenmez. Tüm pirinçler önce büyük bir tepsiye dökülür ve minik parmak hareketleriyle aşağı doğru çekilerek ayıklanır. Beğenilmeyen pirinçler kenara atılır. Atom parçalamak bu olaydan daha az zaman almıştır kesin. Buda annelerin değişmeyen mutfak alışkanlıkları arasındadır…
4. Sofrada Arta Kalan En Küçük Yiyecekleri Bile Jelatinleyip Muhafaza Etmek
Buna en güzel örnek sabah kahvaltılarını verebiliriz. Sofradaki peynir, zeytin veya kaşar peyniri gibi kahvaltılıklar bir çatallık kalsa bile anneler tarafından jelatinlenip israf olmasın diye muhafaza edilir. Açık şekilde bırakmak anneliğin kanununda yoktur. Bugün yenmekten kurtulmuş olan kahvaltılıklar bir daha ki kahvaltıya kadar mutlaka yenir.
5. Sürahinin Ağzını Gelin Duvağı Gibi Dantelle Kapatmak
Anne evinde bazen su içmek bile bir maceradır. Çünkü ne zaman bir bardak su içmek istesek sürahinin ağzının dantel ile kapatıldığını görürüz. Bu yüzden öncelikle danteli almak sonra da suyu barda boşaltmak gerekir. Sonrasında danteli sürahinin üzerin bırakmayı unutmayın. Yoksa anneyi sinirlendirebilirsiniz :)
6. Şaka Yollu Söylenen Yemeği Kafaya Yazıp Günler Sonra Sofraya Getirmek
Eğer yaprak sarması gibi uzun zamandır yapılmayan ve ev ahalisi tarafından sevilen bir yemek varsa, sofrada; “ne zamandır da yaprak sarması yapmıyorsun…” gibi hem sitemkâr hem de şaka yollu konu açılır. Başlarda oralı olmayan ve konuyu kulak ucuyla takip eden anne bunu aklının bir köşesine not eder. Sonrasında gündelik işleri ve kafasındaki listeyi uygularken sitem edilen ve uzun zamandır yapılmadığı için şikâyet edilen yemeği genellikle 3 ila 7 gün arasında yaparak aileyi sevindirir.
7. Tarihi Eser Değeri Olan Mutfak Aletlerini Atmaya Kıyamamak
Geçmişte bin bir zorlukla alınan tabak, bardak veya mutfak aletleri üzerinden yıllar geçse de atılmaz. Bazı bardakların çocuklarıyla yaşıt olması annenin onu mutfaktan uzaklaştırması için yeterli bir sebep değildir. Çeyizinden kalan her şey saklanır ve kullanılmaya devam eder. Müzeye konsa sergilenebilecek olan bu mutfak aletleri kullanılmasa bile mutlaka vitrinde durur.
8. Sarı Bezden Vazgeçememek
Vazgeçilmeyen mutfak alışkanlıkları arasına sarı bezi almasak anneler çok kızardı. Çünkü anne yüreği eş, çocuklar ve sarı bezden ibarettir. Asla ondan vazgeçilmez. Sürekli kullanılır ve her kullanıştan sonra yıkanarak dikdörtgen biçiminde katlanıp lavabonun önüne konulur.
9. Mutfakta Kırılan Şeylere Sitem Edip, Kendi Kırdıklarını Sessizce Toplamak
Eğer anne salondaysa ve mutfaktan bir şeyin kırılma sesi geldiyse; “Biraz dikkat edin ya, çok sakarsınız. Yine ne kırdınız?” Gibi bağırma eşliğinde cümlelere maruz kalabilirsiniz. Fakat aynı olayı kendisi yaptıysa çaktırmadan kırılanları temizler ve olaydan haberi yokmuş gibi hayata devam eder.
10. İçinde Yüzlerce Tarif Yazılı Defterini Hiç Kullanmamak
Gerek altın günleri, gerek komşularla yapılan çay saatlerinde beğenilen tüm yemek tarifleri komşulardan alınır. Daha önce yapılan ve komşular tarafından beğenilen bu tariflerin yazıldığı bir defter vardır. Anneler tarifleri yapa yapa o kadar aşikar olmuşlardır ki, defterin kapağını hiç açmazlar ama o tarif defterinden de hiç vazgeçmezler.