Android cihaz kullanıcılarının başını döndüren Huawei P20, üstün özellikleri, performansı ve kameralarıyla Tecnoloji’de eteğindeki taşları döküyor. Bu cihaz alınır mı? Nasıl bir performans sunuyor? Kameraları söyledikleri kadar iyi mi? Huawei P20 incelemesi ile cihaz hakkında merak ettiğiniz her şeyi kullanıcısından öğreneceksiniz.
Daha önce P20 Lite, P20 Pro, Mate 10 Lite ve Mate 10 Pro modellerini sizlerle buluşturmuştuk. Şimdi sıra P20 modeline geldi.
Huawei P20 incelemesi
Huawei markası son yıllarda adından sıkça söz ettirilen modeller üretmesiyle dikkat çekiyor. Dünya pazarı bir yana ülkemizde de kitlesi her geçen gün genişliyor. Özellikle her alan kişinin eşine, dostuna ve arkaşına önermesi cihazlarının bir anda popülerlik kazanmasına sebep oldu. En son amiral gemisi P20 Pro modeli 3 kamerayla görücüye çıkmıştı. Onun biraz gölgesinde kalan P20 modeli ise P20 Pro’ya göre daha uygun fiyatıyla dikkat çekiyor. Önceleri akıllı telefon üreticileri tek amiral gemisi ile çıkış yapardı. Fakat son dönemde çift amiral gemisi moda oldu. Huawei P20 modeli de bu modaya uyan bir cihaz olarak bugün Tecnoloji’deki yerini aldı.
Cihazın cam gövdesi oldukça şık bir görünüme sahip. Arka panel ise parmak izi tutma konusunda biraz hayal kırıklığına uğratıyor. Eğer akıllı telefonunuzu kılıfsız kullanacaksanız sık sık arka gövdeyi silmekle uğraşabilirsiniz. Tıpkı bir ayna gibi yansıtma yapan arka panelde 2 durum biraz can sıkıcı. Birincisi kameranın çıkıntılı olması. Çıkıntının keskinliği fazla, bunun yerine bütünleşik bir kamera tasarımı daha hoş olabilirdi. İkincisi ise arka panelin neredeyse kavissiz olması. Kenarlara doğru kavis olması cihazı daha kolay kavramayı sağlıyor. Böylece telefonu çok daha rahat kullanabiliyorsunuz.
Huawei P20 modeli için çok keskin demek de ayıp olur ama yeteri kadar kavisli de değil. Arka kısımdaki kamera ve flaş dışında markanın dikey olarak konumlandırılması cihazın fotoğrafa odaklandığını gösteriyor. Çünkü cihazı yatay tutup fotoğraf çektiğinizde marka ismi de düz olmuş olacak.
Çentik Problemi
Ön panelde bizi mini çentik bulunan bir ekran karşılamaktadır. Çerçevesiz denilebilecek ön panelin alt kısmındaki küçük panele parmak izi sensörü konumlandırılmış. Eğer bir cihazda parmak izi sensörü olacaksa mutlaka ön panelde olmalıdır diye düşünüyoruz. Huawei markasının parmak izi teknolojisini hep övdük. Bu modelde değişen bir şey yok ve parmak izi sensörü çok iyi şekilde çalışıyor. Ekran açma dışında farklı görevler ne yazık ki yok. Kilitli uygulamalara girme ve kasaya erişim olsa da arama reddetme veya selfie çekebilme gibi görevler atanamıyor.
Huawei P20 modeli 5,8 inç büyüklüğünde ve FullView özelliğinde ekranıyla dikkat çekiyor. Neredeyse çerçevesiz diyebileceğimiz bu ekranda yukarıda da bahsettiğimiz gibi minik bir çentik göze çarpıyor. Şunu söylemekte fayda var, bu mini çentik iPhone X modelindekine göre ekranın daha iyi görünmesini sağlamış. Çentiğin kompakt boyutlarda olması cihaz ekranının “çerçevesiz” hissini vermesini sağlıyor. P20 diğer çentikli Huawei modellerinde de karşımıza çıktığı gibi çentiğin kapanıp düz bir bant olarak görüntülenmesini mümkün hale getiriyor. Fakat bunu tavsiye etmiyoruz.
Çentiğin düz bir bant olarak gösterilmesi Instagram vb. uygulamaların ekrana sığamamasına sebep olabiliyor. Çentik gizlenirse yukarıdan ekran kesilse bile uygulama kalan ekrana sığmıyor ve uygulamadaki alanı kaybediyorsunuz. Bu durum en çok Instagram hikayelerde göze çarpıyor ve gerçekten rahatsız ediyor.
Performans Dengesi
Şimdi sıra cihazın ekranını incelemeye geldi. P20 modeli parlak ve canlı renkler sunan bir ekran ile geliyor. Kullanıcılarına keyifli bir akıllı telefon deneyimi yaşattığı aşikar. Eğer cihazın ekran parlaklığını sonuna kadar açarsanız P20’nin çok canlandığını görebiliyorsunuz. 2244×1080 piksel çözünürlük sunan ekran QHD olarak geliyor. QHD+ olmaması ise eksiklik değil akıllıca bir seçim olmuş. Çünkü bu sayede pil yönetimi de desteklenmiş oluyor. Ayrıca bu seçim görüntü kalitesinde de herhangi bir düşmeye sebep olmamış. 2018 Dünya Kupası maçlarını bile keyifle izlediğimizi söyleyebiliriz. Ayrıca cihazın hoparlörleri de performans bakımından bizi tatmin etti.
Performans tarafına göz attığımızda ise cihazın Huawei’nin en son işlemcisi olan Kirin 970‘i kullandığını görebiliyoruz. Bu işlemci son zamanların üst segment cihazlarında görmeye alışık olduğumuz bir işlemci. 4 GB RAM ile desteklenen işlemci performans bakımından sorun yaşatmayacak bir cihaz. Fakat Kirin 970 işlemcisi artık “eski” izlenimi vermeye başladı. Cihazı deneyimlerken performans açısından bir problem yaşamadık. Sadece Jurassic World Alive oynarken küçük kasmalar yaşadık. Bir kaç sefer de ana ekrana döndük. Fakat sonraki denemelerde bu problemle karşılaşmadık. Meraklılar için: AnTuTu test sonuçlarından 203.856 puan aldı. Cihazın dahili hafızası da 128 GB.
Huawei P20 modelinin parmak izi sensörünü yukarıda anlatmıştık. Fakat testlerimiz sırasında biz daha çok Yüz Tanıma özelliğinden faydalandık. Cihazın yüz tanıma hızı gerçekten çok şaşırtıcı. Ekranı uyandırdığınız anda yüzünüzü tanıyıp açılması milisaniyeler alıyor. Eğik açıdayken açılması bir parça zaman aldığını söylemek lazım. Daha önce HTC U12+ modelinde yapılan Yüz Tanıma testinde aynasız güneş gözlüğü ile cihazı açmaya çalıştık. Fakat ne yazık ki P20 bu testte başarılı olamadı. Bu kadar hızlı çalışan teknolojinin aynasız bir gözlüğe yenilmemesi iyi olurdu. HTC U12+ modeli bu testi başarıyla geçmişti.
Android 8.1 yüklü olarak gelen cihazın herkes tarafından bilinen EMUI 8.1 arayüzünü kullandığını söylemek lazım. EMUI arayüzü gerçekten çok başarılı sonuçlar doğuruyor. Kullanım kolaylığı ve kullanıcı dostu yapısı sayesinde yeni cihaza çok kısa sürede adapte olmanızı sağlıyor. Eklem ile kontrol azaltılmış olsa da hala devam ediyor. Örneğin parmak eklemlerinizden yararlanarak yuvarlak çizerek ekran görüntüsü alabilirsiniz. Veya düz çizgi çekerek ekranın iki bölünmesini ve farklı uygulamaları aynı anda kullanmayı mümkün hale getirebilirsiniz. Ancak bu özelliği ne kadar tercih edersiniz orasını bilemeyiz tabi ki.
Cihazın performansını 3.400 mAh kapasitesindeki pil destekliyor. Type C bağlantısını kullanan cihaz kutusunda Süper Şarj adaptörü barındırıyor. Bu sayede hızlı şarj imkanı tanıyor. Pil performansı konusunda bizi hayal kırıklığına uğratmayan Huawei P20 bu konuda başarılı. Ortam ışığına bağlı olarak otomatik ayarlanan parlaklık ile maç izledik, çeşitli testler gerçekleştirdik, kamera kullandık ve kısa bir oyun oynama teşebbüsümüze rağmen günü başarıyla tamamladı. Cihazın kablosuz şarj desteği ise ne yazık ki bulunmuyor.
Cihazda 3,5 mm’lik kulaklık girişi bulunmuyor. Fakat kutuda 3,5 mm’den Type C’ye mini aparat bulunuyor. Yani Huawei P20 ile kendi kulaklığınızı kullanabilirsiniz.
LEICA Kameralar
Şimdi gelelim en civcivli bölüme. Tıpkı P20 Pro modelinde olduğu gibi P20’de Leica lensler ile geliyor. Fakat Pro modelinden farklı olarak 2 kameraya sahip. f/1.8 diyafram açıklığında 12 MP RGB kamera ve f/1.6 diyafram açıklığında 20 MP monochrome arka kameraya sahip olan akıllı telefon Leica’nın tüm tecrübesini kullanıcılarına yansıtıyor. Gün ışığında kusursuz denebilecek fotoğraflar çeken cihaz, düşük ışık koşullarında da ortalamanın üzerinde konumlanıyor. Tabii ki bunun asıl sebebi ana fotoğraf modunda ana kameranın yapay zeka özelliğinden faydalanıyor olmasıdır. Yapay zeka özelliği kadrajı görüp anlıyor ve tüm ayarları otomatik olarak kendisi yapıyor.
Eğer kadrajda bir yemek varsa, kameranız bunu anlayıp değerleri hızlı bir şekilde ayarlıyor. Bol yeşillik olan alanı veya bir insanı kolayca ayırt edebiliyor. Yine tüm ayarlarını kolayca yapıyor. Eğer kadrajda sadece bir insan varsa portre moduna geçiş biraz yavaş gibi… Onun dışında kadrajdakileri tanımak ve ayarları yapmak konusunda pek sıkıntı yaşamadı. Portre modundayken bokeh efekti verdiğini unutmamak lazım. Eğer sadece nesne çekiyorsak yapay zeka kareyi algılayamıyor ve otomatik ayarları sabit bırakıyor.
Ayrıca arka kamerada da bir Portre modu bulunmaktadır. Bu mod tıpkı iPhone X modelinde olduğu gibi ışıklandırma ayarlarına imkan tanıyor. Fakat iPhone X’daki kadar iyi değil. En çok Yumuşak Işıklandırma özelliğinin hoşumuza gittiğini söyleyebiliriz. Bokeh efektini pasife alıp Porte modunde sağlam kareler yakalayabilirsiniz.
Bunların dışında cihazın 3D panorama diye normal panoramanın dışında ilginç ve dikkat çekici bir modu daha var. Bu mod ile çekilenleri cihazın ekranından, ekranı hareket ettirip kolayca görüntüleyebiliyorsunuz. Bu sayede tam bir 3D etkisi yakalanmış oluyor. Bu modda gerçekten çok hoşumuza gitti. Ayrıca Huawei P20 modeli 960 fps’de ağır çekim yapabilmektedir. Fakat ağır çekimi kullanmak biraz zor. Çektiğiniz gibi aktif olan mod hemen anı yakalıyor. Tam istediğiniz kareyi yakalayabilmek için çok fazla deneme yapmanız gerekiyor.
Bu hususta en başarılı yavaş çekimi Samsung Galaxy 9+ modelinde gördük. HDR, belge taraması gibi çekim modları da bulunan cihazın 4K videolar çektiğini de ekleyelim.
Cihazın selfie kamerası 24 MP çözünürlükle beklentilerin üzerinde bir performans sergiliyor. Portre modundaki bokeh efekti aktifken yüksek performans sunuyor. Fotoğraf çekildikten sonra sunduğu düzenleme seçenekleri de farklı bir uygulama kullanmamanızı sağlıyor. Ten renginden yüz hatlarının genişliğine kadar her detayı düzenleme seçeneklerinden ayarlayabiliyorsunuz. Bu konuda gerçekten başarılı bir cihaz.