Evliliğinizde bir şeylerin yolunda gitmediğini, alakanız sıradan ve rutin olduğunu, Birinci günlerinizdeki
heyecanı yaşayamadığınızı mı düşünüyorsunuz? Yanıtınız “Evet” ise, evliliğinizi bakıma alma
vaktiniz gelmiştir.
Evliliklerde bir mühlet sonra heyecan ve tutku yavaş yavaş sönmeye, eşler ortasındaki münasebet rutin bir
formda yaşanmaya başlar. Bu türlü olunca da bir mühlet sonra eşler birbirlerinden sıkılırlar. Günlük
hayatın monotonluğu, iş-ev döngüsüne hapsolan, çoğunlukla konutta birkaç saat bir ortaya gelen
çiftler birbirlerine ve alakalarına birinci vakitlerde gösterdikleri ilgi ve ihtimamı göstermez olurlar.
Evliliklerinde şehvet ve aşkın yerini alışkanlıklar alır. Bunun sonucunda da irtibattan cinselliğe
kadar çabucak her mevzuda meseleler kaçınılmaz olarak başlar. Bu meseleler vakitle evliliği yıpratır,
ve hatta sona erdirebilir. Boşanma oranlarının süratle arttığı ülkemizde, pek çok evlilik birebir riskle
karşı karşıya malesef. Çiftlerin monotonlaşan ve tutkusunu kaybeden evliliklerine yapacakları
bakımla ailelerini yıkılmaktan kurtarabilirler. Bu mümkün. Evlilik çiftlerin birlikte yol aldıkları bir
otomobile misal, otomobilin yolda bırakmaması için aşikâr periyodlarla bakım yapılması gerekir, aynı
bakım evliliklere de yapılmalı.
Son vakitlerde uzun vadeli evliliklerin sonucunda aldatma olaylarıyla terapiye gelen çiftlerin
sayısı malesef artmakta. Aldatma, evlilik seyahatindeki bir yol kazası olduğunu söyleyebiliriz.
Çiftlerin evlilik seyahatine birinci çıktıkları vakit duydukları heyecanı, gösterdikleri ihtimamı ve ilgiyi,
seyahatin devamında koruyamamaları olağan bir durum, evliliğin de otomobil üzere vakit içinde
yıpranması doğal bir süreç, otomobilin kullanım ömrünü uzatmak ve mümkün yol kazalarını önlemek
için yapılan bakımlara gösterilen dikkat ve hassasiyetin, evliliğin ömrünü uzatmak ve evlilik
seyahatindeki yol kazaları olan aldatma sorunu ile karşılaşmamak için de gösterilmesi gerekir.
Otomobilin problemsiz gitmesi için yapılması gereken bakımlar dışında, keyif ve konfor için müzik
sistemi, koltuklar, jantlar üzere aksesuarlarda iyileştirmeler yapılıyor, evliliğe de heyecan, ilgi ve
şehvet katacak değişiklikler yapılması kıymetli ve gerekli.
Kadın ve erkek kendini hayatın düz ve sıkıcı yoluna kaptırınca, evvelce bir dakika olsun görmek
için yanıp tutuştuğu partnerinin vakit içinde her gün işe giderken yanından geçtiği bir manzara
kadar sıradanlaşıyor, öncelikle evlilikteki tutkuyu ve şehveti tekrar alevlendirmek gerek. Kadının
temel gereksinimi istek edilmek, erkeğin temel isteği muhtaçlık duyulmaktır. Fakat bu ihtiyaçtan
kastımız meskenin bozulan muslukları ya da atılması gereken bir poşet dolusu çöp değil. Şehvetten
bahsediyorum. Evliliklerimize şehveti sokmalıyız. Zira kadın-erkek alakasının öncelikli ihtiyacı
şehvettir ancak bize şehvetin makûs, ayıp, yanlış olduğu ve evlilik kurumunun kutsallığına uygun
olmadığı öğretilmiştir. Fakat gerçek tam zıddıdır, zira evlilikte şehvet biterse, aşk biter, arzu
biter, ilgi biter. Bunların olmadığı bir evlilik ise yalnızca bir mesken arkadaşlığından ibarettir.
Ava giderken avlanmak da var, av ve avcı yer değiştirebilir.İşte tam bu noktada aşk oyunları
devreye girmeli. Aşk oyunları, aslında bir av ve avcı öyküsüdür, hayal gücüyle hudutlu fantezilerdir.
Bayanlar genelde avdır, erkekler ise avcı. Avcıya av tutkusunun hatırlatılması gerekir. Bunun için
bayanların kendilerine doğuştan verilen özelliklerini, tıpkı birinci av günündeki tazeliğinde yeniden
sahneye koyması kaide. Flört periyodunuzu aklınıza getirin. Bayanın av üzere yaklaşıp kaçtığı erkeğin
de bir avcı üzere tutkuyla bayanı kovaladığı günleri… İşte bayanı kadın üzere, erkeği de erkek gibi
hissettiren, şehvetin katalizör üzere devreye girdiği rollerdir bunlar… Ve işte bu roller, evliliği
rutinden kurtarıp canlandırmak, aşk oyunları oynayarak şehveti yine konuta çağırmak için
yapılacak, evliliğin bakımında kullanılacak en kıymetli araçlardır.
Evliliğin bakıma alınmasında bayanların erkeklere nazaran daha fazla seçenekleri var. Bayanların dış
görünüşlerindeki değişimler, saç rengi, tarzı değiştirilen bir makyaj, kıyafetlerdeki bir iki küçük
değişim erkekler tarafından çabucak fark edilir. Erkekler görmek ister, bayanlar duymak. Bütün
yakın bağların olmazsa olmaz prensibi budur. Bayanlar dış görünümlerinde istedikleri gibi
oynayarak eşinin ilgisini çekebilir. Erkek ise kadınını geri kazanmak istiyorsa ve onun istediği gibi
kendisine şehveti hatırlatmasını istiyorsa öncelikle flört günlerindeki nazik ve romantik adama
dönmeli. Bunu kendi başlarına başaramayan çiftler bağlarındaki tutkuyu ve romantizmi arttırmak
için bir evlilik terapistine başvurabilir. Zira evlilik terapisi yalnızca mutsuz ve çatışmalı çiftlerin
başvurduğu bir çalışma değildir, memnun bir ömür için evliliğe bakım yapılması ve tekrar eski
heyecanların geri getirilebilmesi için de çiftlere yardımcı olur.
Ve gelelim evlilikte özbakımın önemine
Aile danışmanlığı perspektifinde
işi ele aldığımızda çiftleri birbirine bağlayan şeylerin, uzun vadede çatışmalar ve çatırdamalar
çıktığı vakit, çiftleri birbirinden ayıran şeylere dönüştüğünü görebiliyoruz. Estetikle, güzel
ahlakla, çekicilikle ve cazibe ile başlayan evlilik bir şeylerin, yani bu üzere mevzuların askıya
alınmasıyla vakitle sararıp solmasıyla çiftleri birbirinden ayıran ayrıntılara dönüşmüş olabiliyor.
Nefis ve egonun cazibeden, hoşluktan ve estetikten hoşlandığını varsayalım ki çok büyük bir
gerçeklik de bu türlü.. Bu durumda çiftlerin birbirlerine bakması gereken ve bağlanması gereken
kanal da merhamet ekseninden çok şehvet ekseni olmalı. Hasebiyle eşlerin bütün yaşam
döngülerinde, evliliğin başından ömürlerinin sonuna kadar geçirdikleri bütün evrelerde estetik ve
cazibenin ön planda kalması gerektiği gerçeği ile karşılaşırız.
Değişen koşullar, zevkler ve şartlarla birlikte kişinin kendisine verdiği kıymet, kendisine duyduğu
hürmet onun kendisine bakım göstermesini sağlar. Elbette bu durum kişinin partnerine duyduğu
hürmet ve sevgiyi de beraberinde getirecektir.
Genelde bakımlı olmak ve aile denilince bayan ön plana çıkıyor. Halbuki bakımlı olmak hususunda
erkeğin de hassasiyet göstermesi beklenmeli.
Eşler ortasında estetik tek taraflı düşünülmemeli. Cazibenin ve hoşluğun yalnızca kadınsal bir
sorundan ibaret olmadığını bilerek erkeklerin dünyasında da bayanın gözünden hoş, cazibeli
ve estetik gözükmenin değerli olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Erkeklerin bu bahse dikkatle
bakması, bu mevzuyu önemsemesi ve buna hayatlarında yer açması çiftlerin birbirine daha uzun
müddet bağlı kalmasını destekleyecektir. Şunu unutmamamız gerekiyor: Estetik; bireye nazaran değişse
de genel manasıyla bakım, huzur, hoşluk, muntazamlık ve uyumluluğu kapsar. Yani bir erkek,
konutta eşinin onu günlük iş kıyafetiyle, üzerine yemek kokusu sinmiş bir kıyafetle karşılamasını
istemeyecektir. Tıpkı formda bir bayan da hafta sonu eşini meskende bütün gün salaş bir pijamayla
görmek istemeyecektir. “Nasıl olsa evdeyim. Bakımı erteleyebilirim. Tıraşım, dişlerim, bedensel
temizliğim, giyimsel uyumum olmasa da olur.” diye düşünmek yerine her biçimde yanındaki
şahısla uzun vadede şehvet hissinin alışverişini desteklemek için estetiği ön plana çıkarmak
daha uygun olacaktır ve bu bahiste, bu alanda beslenen çiftler başka birçok alanda da birbirlerini
besleyip birçok alanda da birbirlerine ihtimam gösterirler.
Evliliğinize gerekli bakımı yapmanız dileğiyle…
